5 Mayıs 2016 Perşembe

Karakter Tahlili

FİLM HAKKINDA

Az önce kitabın filmini izledim. Film güzel ama kitap kadar değil. Kitaptaki bazı sahneler filmde yok. Wilson ve Sairy'den de hiç bahsetmemiş. Eğer önce filmi izleseydim ne yalan söyleyeyim beğenmedim, derdim. Kitapta okurken gözlerimin dolduğu kısımlar niyeyse filmde bana aynı duyguyu yaşatmadı. Winfield ve Ruthie'nin tuvalette yaşadıkları olay, kitabı okurken beni biraz olsun duygulandırmıştı. Ama filmi izlerken o kadar kısa geçti ki sahne, hakkında düşünmeye ve haliyle duygulanmaya zaman olmadı. Bu sadece örnekti. Birkaç sahne için daha aynısı geçerli zaten. Bu yazının asıl amacı karakter tahlili yapmak ama yine de bu konuya değinmek istedim.

KARAKTER TAHLİLİ    

Kitabın en başından itibaren başlayacak olursam, tabii ki önce Tom hakkında bir şeyler yazmak istiyorum. Tom, fikir ve davranışlarıyla en sevdiğim karakterlerden biri oldu. Son derece cesur, ailesi ve sevdiği insanlar için yapmayacağı şey yok. Lider ruhlu. Ayrıca pratik, zeki, bazen sevimli. Dört dörtlük biri diyebilirim. Altından kalkamayacağı iş, cesaret edemeyeceği şey  yok. Haksızlığa gelemiyor,  ve haksızlıkla karşı karşıya geldiğinde asabileşiyor. Tom'un bazı huylarını annesinden aldığını düşünüyorum.
    Anne ise aynı Tom gibi lider ruhlu. Ailesini bir arada tutmak için yapmayacağı şey yok. Anne'yi de seviyorum. Cesur biri. Aslında benim için örnek insan. Güçlü duruyor, yıkılmıyor hem de hiç. O, kitabın sonuna kadar dik duruşlu, kararından dönmeyen, aldığı kararların ve söylediği sözlerin sonuçlarından asla kaçmayan biri. Belki de ailenin reisi. Tıpkı Tom gibi sevdiği insanlar için yapmayacağı şey yok. Anne Rozaşarn konusunda ise çok hassas. Her çocuğu onun için çok değerli ama Rozaşarn'a karşı daha farklı şeyler hissediyor bence. 
    Rozaşarn ise benim yerinde sinir olduğum, yerinde beraber üzüldüğüm narin karakterimiz. Çok hassas, insanlara çabuk inanıyor ve çok kırılgan. Connie'nin arkasından çok üzüldü ama daha dik durması gerekirdi bence. Bu yüzden pes etmeye yatkın biri, diye düşünüyorum. Yanında olsam ona herkese kolay kolay inanmamasını, kendini gidenlerin arkasından fazla yıpratmamasını söylerdim.
    John Amca'dan bahsedersem. Keşkeleri çok olan biri. Ama hayatı sürekli bu şekilde pişman olarak yaşamamalı. Bence aynı şekilde kesinlikle fedakar biri. Karısının ölümünden kendini suçlu tutması, bu olayın her zaman aklına gelmesi onu çok yıpratmış. Ama ölüm olayı onu daha iyi bir insana çevirmiş o ayrı mesele. John Amca hakkında söyleyecek fazla birşeyim yok. 
    Sonra Al'a gelirsem; Al, genç, özgür ruhlu biri. Buna rağmen sorumluluklarını biliyor. Kaliforniya onun için güzel bir hayal. Umarım en sonunda mutlu olmuştur.
    Winfield ve Ruthie. İkisini beraber almak istiyorum çünkü hep beraber anlatılmışlar. Onlarla ilgili karakter tahlilim yok aslında. Ama çok saflar, masumlar. Yaşadıkları olayın farkında değiller, zaten olmalarını da beklemem. Küçücük çocuklardan ne bekleyebilirsin ki zaten? Ama onlar olmasa Joad ailesi belki de bu kadar güçlü olmazdı. Onların içindeki neşe ve umut, göç sırasında ve göç sonrasında aileye destek oluyor. 
    Noah hakkında size ne söyleyebilirim bilmiyorum. Bence hayatında tek başına aldığı ilk kararı aileden ayrılmaktı. Bu onun için son derece cesur bir davranış. Zaten Noha hakkında başka bildiğim bir şey de yok. 
    Connie ise kesinlikle içimde kendisine karşı büyük nefret beslediğim karakter. Hayır yani niye hamile karını bırakıp gidiyorsun? Acaba şu an nerelerde ve ne durumda çok merak ediyorum. Öncelikle Connie hakkında korkak demek istiyorum. Sorumluluklardan kaçıyor, beş dakika önce sevdiği karısını nasıl böyle bir şey yapıp terkeder aklım almadı zaten. Rozaşarn'ı nasıl üzdüğün tahmin edemiyor muydu? 
    Casy benim gördüğüm en güçlü karakterlerden biri. Onu gerçekten çok seviyorum. Çok cesur ve çok fedakar. Yine aynı şekilde sevdiği insanlar için yapmayacağı şey yok. Her şeyin farkına diğerlerinden daha önce vardı. Onun için öngörüşlü diyebilirim. Sözleri, düşünceleri eminim ben gibi herkesi çok etkilemiştir. Her zaman kalbimdesin Casy. 
   Ve Baba, Baba hakkında söyleyecek fazla bir şey yok aslında. İnsanların yönlendirmesiyle oradan oraya sallanıp duruyor. Bence artık yorulmuş. Ailedeki görevini Anne yapıyor. Ama yine de babaya hiç kızmadım onu hep sevdim. Zaten Anne ile bir bütün olarak düşünülebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder